top of page
Yazarın fotoğrafıArzum Kalaycıoğlu

Bedensel Farkındalık ve Yoga: Dijital Çağda Dengenin Anahtarı

Arzum Kalaycıoğlu

Yoga ve Meditasyon Eğitmeni

Ayurveda Uygulayıcısı

Instagram: @ayurvedaveyoga

 
Yürürken bile bazen bacaklarımızın nasıl hissettiğini fark etmiyoruz. Hayatımızı adeta bir otomatik pilotta yaşarken, zihnimizin ve bedenimizin sessiz sinyallerini duyamaz hale geliyoruz.

Dijital çağda bedenlerimizle olan bağımız, giderek zayıflıyor. Saatlerce bilgisayar başında

otururken veya telefona bakarken, vücudumuzun varlığını unutur hale geliyoruz. Ancak bir

noktada, boynumuzdaki bir sertlik ya da bacaklarımızdaki bir uyuşma kendini hatırlatıyor.

Belki de araba kullanırken ya da bir yere yetişmeye çalışırken bir bakmışız, varmak

istediğimiz yere gelmişiz ama yolun nasıl geçtiğini hiç hatırlamıyoruz. Yürürken bile bazen

bacaklarımızın nasıl hissettiğini fark etmiyoruz. Hayatımızı adeta bir otomatik pilotta

yaşarken, zihnimizin ve bedenimizin sessiz sinyallerini duyamaz hale geliyoruz. Birine

sinirlendiğimizde ya da biriyle sohbet ederken elimiz, kolumuz bedenimizle istemsiz

hareketler yaparken kendimizi bulabiliyoruz.


Modern yaşam, bedenimizi yalnızca işlevsel bir araç gibi görmeye başladığımız bir

gerçekliğe dönüştürdü. Batı kültürü, bedeni genellikle manipüle edilecek bir nesne olarak

görüyor. "Beden bilinci" çoğunlukla kozmetikler, moda ve reklam endüstrilerinin

şekillendirdiği dışsal bir imaj anlamına geldi. Oysa yoga, meditasyon gibi beden ve zihni aynı

anda uyumladığımız pratikler, bedenimizi içeriden dışarıya doğru, öznel bir farkındalıkla

deneyimlememizi sağlıyor.


Yoga Pozu

Bir sabah yürüyüşü sırasında bir arkadaşınız, “Dizlerim biraz ağrıyor,” dediğinde, diğeriniz

şöyle bir yanıt verebilir: “Fark etmedin mi? Uzun zamandır yanlış bir şekilde basıyorsun.” Bu

tür anlar, bedenimizin yalnızca dışsal bir araç olmadığını, bizimle sürekli iletişim halinde olan

bir ortak olduğunu fark etmemizi sağlar. Bu farkındalık hem bedensel hem de zihinsel

düzlemlerde bir bütünlük duygusu geliştirmemize olanak tanır.


Yoga, bu bütünlük duygusunu güçlendirmek için (Yoga, bilinçli zihinsel farkındalığı

sağlayarak) eşsiz bir yol sunar. Yoga (asana) pratiği, beden farkındalığımızı artırır ve bizi

hem dışsal hem de içsel duyularımızla daha derin bir bağlantıya davet eder. 5 temel

duyumuzun ötesinde, 6. duyumuz olan propriyosepsiyon ve 7. duyumuz olarak tanımlanan

interosepsiyon da bedenimizle ilişkimizi şekillendirir.


Propriyosepsiyon, vücudumuzun uzuvlarının nerede olduğunu hissedebilme yeteneğimiz.

Mesela yürürken, otururken ya da bir şeylere uzanırken, hareketlerimizin nasıl koordine

olacağını bu duyumuz sayesinde biliyoruz. Eğer propriyosepsiyon farkındalığımız düşükse,

denge sorunları ve sakarlık yaşanabilir çünkü bedenimizin hareketlerini tam olarak

hissedemeyiz.


İnterosepsiyon ise, bedenimizin içsel durumlarını algılama yeteneğidir. Yoga, bu içsel

hissiyatı güçlendirmek için çok etkili bir araç. Bir duruşu yaparken, derin nefes alırken ya da

kalp atışlarımızı hissederken interosepsiyonu aktif bir şekilde deneyimliyoruz. Bu duyuyu ne

kadar geliştirirsek, bedenimizdeki sinyalleri anlamamız ve onlara bilinçli tepkiler vermemiz o

kadar kolaylaşıyor.


Yoga bütünsel farkındalığımızla, bedenimizin bize gönderdiği mesajları daha iyi duymamızı

ve anlamamızı sağlar. Bu sadece fiziksel bir farkındalık değil, aynı zamanda zihinsel ve

duygusal dengeyi de destekler. Yoga sayesinde, yaşamla ve kendi bedenimizle daha uyumlu

bir ritim yakalayarak, içsel huzurumuzu artırabiliriz.


Sevgiyle,

Arzum


 


Yoga, ayurveda

Avukatlık mesleğini icra ederken, kişisel gelişim ve bütünsel sağlık alanlarına duyduğum ilgiyle eğitimimi bu yönde genişlettim. Zeynep Aksoy ve Demet Yoruç'dan aldığım ayrı ayrı yoga uzmanlık programlarıyla, bedensel ve zihinsel sağlığı bütünsel bir yaklaşımla desteklemeyi öğrendim. Monika Munzinger'den aldığım eğitimle yoga pratiğindeki terapötik yararları derinlemesine keşfettim.Berivan Aslan Sungur’dan aldığım Yin Yoga eğitimiyle, derin rahatlama ve bedenin enerji dengelerini anlamada önemli bir adım attım. Ayrıca, Ulli Allmendinger ve Gülin Gülgör Bozkurt'tan aldığım Ayurveda eğitimiyle beden ve zihin dengesini Ayurveda felsefesi çerçevesinde anlamaya çalıştım. Damla Dönmez’den yoga felsefesi, yoga sutraları ve derinleşmiş yoga felsefesi üzerine aldığım derslerle yoganın felsefi boyutunu daha iyi kavradım. Berrak Yurdakul’dan mindfulness ve 8 katmanlı asil yol üzerine eğitim alarak, ruhsal farkındalık geliştirdim. Şu an aynı zamanda Gizem Heukelom ile Jyotish eğitimime ve bu alanda da bilincimi ve anlayışımı derinleştirmeye devam ediyorum. Tüm bu yolculukta, bana bilgi, ilham ve rehberlik sağlayan tüm eğitmenlerime gönülden teşekkür ediyorum.Her birinin katkıları, beni bugün olduğum yerden daha ileriye taşıdı.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page