Yoga Eğitmenliğine Yeni Başlayanlara Mektup
- Bora Ercan
- 29 Oca
- 2 dakikada okunur
Bora Ercan
Meditasyon Eğitmeni
Instagram:
Sevgili X,
Öncelikle tebrikler, niyet ettin, emek verdin, zaman harcadın, etten tırnaktan bütçe ayırdın ve programı tamamladın, sertifikanı aldın. Belki profesyonel yoga eğitmenliği yapacaksın belki bunu sadece kendin için istedin belki de ilerisi için bir olasılık gibi gördün, her neyse çok da fark etmez, sonuçta binlerce yılın yaşayan geleneğinin bir parçası oldun.
Dünya ne kadar büyük olursa olsun yoga bunu küçültür çünkü artık yoganın olmadığı bir ülke yok. Dolayısıyla bir yoga eğitmeni olarak dünyanın her yerinde dinler, diller, ırklar, uluslar ötesinde kardeşleriniz, meslektaşlarınız var. Hatta onlarla aynı dili konuşuyorsunuz. Pooraka, rechaka, kumbhaka dediğinizde bütün bu farklı insanlar hemen anlar.
Hiçbiriniz bir diğerinizin rakibi, engeli değilsiniz; tam tersi, birbirinizin destekçisi, yardımcısı, meslektaşısınız.
Yıllar önce gurularımızdan Sivananda ve Devananda temel yoga eğitmenlik programını 200 saatlik olarak tasarımladı. Elbette bu yeterli değildi, ileri seviye programlar ve yoğun sadhana’lar ile eğitmenlik yolunda yetkinleşildi. Nasıl hocalarımız bizlere bu öğretiyi aktardıysa, hocalarınız da sizlere el verdiyse, siz de gelecek kuşaklara bu bilgileri deneyimleriniz ışığında en iyi şekilde aktaracaksınız, bundan şüphem yok.
Hiçbiriniz bir diğerinizin rakibi, engeli değilsiniz; tam tersi, birbirinizin destekçisi, yardımcısı, meslektaşısınız. Şu günlerde göçmen kuşlar beliriyor gökyüzünde. Onları izleyin, ne kadar muhteşem görüntüler oluşuyor değil mi? Çünkü her biri diğerine kanatlarından vayu enerjisini aktarıyor ve böylece uzun yolları aşabiliyorlar.
Yoganın ilk kelime anlamlarından birinin çalışmak olduğunu unutmayalım, ama sadece asanalara çalışmak değil, yamalara ve niyamalara da çalışmak; Sutralar’ı, Upanishadlar’ı, Pradipika’yı elinin, gözünün altından ayırmamak, meditasyonu yaşamın içine var edebilmek…
Yoga, hiç şüphesiz ki, yazılı olduğu için bugüne kadar gelebildi. Zirveye varsan da tırmanmaya devam et, der bir Zen koan’ı, onun gibi. Çok okuduysan daha çok oku, hiç okumadıysan da oku. Okuma süreci bitmez çünkü…
Bir meslek grubunun toplum önündeki niteliği, saygınlığı, o grubun üyelerinin tek tek nitelikleriyle, mesleklerine bağlılıklarıyla, ilgileriyle mümkün. Sıklıkla anımsamamız gereken, her ne kadar modern toplumda sampradaya ve parampara sistemi büyük ölçüde zarar görmüş olsa da, bilgileri bize aktaran ustalarımıza saygımızın önemidir. O zaman yoganın gerçek anlamı bağ kurmak da yaşama geçmiş olur. Satyananda’ya, Aurobindo’ya ve adları buraya sığamayacak kadar çok olan gurularımıza saygıyla...
Yolunuz açık olsun.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Matematik Bölümünden lisans ve Felsefe Bölümünden yüksek lisans diploması aldı. Manchester Üniversitesi, Felsefe Bölümünde Sonsuzluk Paradoksları üzerine bir tez yazdı. Daha sonra yine ODTÜ'de Wittgenstein ve Zen: Bir Karşılaştırma başlıklı başka bir tez yazdı. 1980 sonlarından bu yana meditasyon öğreniyor, uyguluyor ve 2000'lerden bu yana yazıyor, öğretiyor. Gezi edebiyatı, yoga tarihi, edebi fragman türünde kitaplar yazdı. Yoga Alliance International (Uluslararası Yoga Birliği) ve Meditation Alliance International (Uluslararası Meditasyon Birliği) gibi kurumların Türkiye temsilcisi.
Kitaplarına buradan göz atabilirsiniz.
Comentarios